busrabLntBKC Admin
Mesaj Sayısı : 88 Kayıt tarihi : 01/07/10 Yaş : 28 Nerden : istanbul
| Konu: Bihter Ölürken Onu mu Taklit etti ? C.tesi Tem. 03, 2010 1:36 pm | |
| BİHTER ÖLÜRKEN ONU MU TAKLİT ETTİ?Veda bölümüyle Türkiye'de milyonlarca kişiyi ekrana kilitleyen Aşk-ı Memnu'da Bihter'in ölüm sahnesinin bir Hollywood yapımıyla birebir aynı olduğu ileri sürüldü. Milliyet yazarı Sina Koloğlu'nun da kendisine gönderilen bir okuyucu e- mailiyle duyurduğu bu iddia internetteki paylaşım sitelerinde en çok tartışılan konulardan biri.
Bihter'in ölümü sırasında yere düşüş ve yerde yatış şeklinin hatta gözlerinin ve dudaklarını aldığı şeklin de The Life Before Her Eyes adlı filmdeki ölüm sahnesiyle neredeyse birebir benzeştiği ileri sürülüyor.
Filmde Evan Rachel Wood'un canlandırdığı Diana karakteri de üzerinde beyaz bir giysiyle son nefesini veriyor ve gözleri yarı açık şekilde yaşama veda ediyordu.
Koloğlu'nun köşesinde yer verdiği Deniz Seyhan adlı okurun konuyu gündeme getiren e-mail'i şöyle: “Beren Saat'in, Aşk-ı Memnu'nun son sahnelerindeki performansıyla Türkiye'nin gündemini bu kadar meşgul etmesinden çok rahatsızlık duydum. 'Bir bölümle oyunculuğu zirve yaptı' tarzı yorumları hiç hak etmediğini düşünüyordum ki o dillerden düşmeyen son sahnenin de “The Life Before Her Eyes” filminde, Diana karakterinin (Evan Rachel Wood) vurulduktan sonra yere düşmesiyle birebir aynı olduğunu gördüm. Kıyafetinden kan lekelerine kadar aynıydı. Bu sahneyi bile orijinallikten uzak mı çekiyorlar anlamıyorum. Bu birebir sahneyi oynayan oyuncumuz mu gündem sarsıyor?”
Vadim Perelman'ın yönettiği film ülkemizde Bir Nefeste Hayat adıyla gösterilmişti. Filmin başrollerinde Uma Thurman, Eva Amurri, Oscar Isaac ve Gabriella Brennan yer alıyordu.
Filmin konusunu hatırlamak gerekirse: Diana, dışarıdan bakıldığı zaman, üniversitede profesör olan eşi Paul ve kızı Emma ile mükemmel bir hayata sahip görünmektedir. Ancak lisede tanık olduğu katliamın 15. yıldönümüne doğru yaklaşırken, hem geçmişini hem de bugününü sorgulamaya başlar. Lisede bir gencin rasgele açtığı ateş sonucu on beş arkadaşını yitiren Diana, bugününden geçmişine baktığında hatırlamak istediği en güzel anıları Maureen ile yaşadığını fark eder. Enerjik ve popüler bir genç kız olan Diana'nın aksine Maureen tutucu ve içe kapanıktır. Zıt karakterlerine rağmen çok iyi anlaştıkları bu dostluk, Diana'nın giderek özlemini duyduğu bir durum haline gelir. Geçmişine yaptığı yolculuklar sonrasında şu andaki yaşamının o kadar mükemmel olmadığını fark eden Diana için artık, hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. ----SAÇMAA ! Beren Saat gibi bir oyuncu neden taklit etsin ki :s başkasını BAŞKALARININ ONU TAKLİT ETMESİ GEREKİYO BENCE OYUNCULUĞUU HARİKA BERENİN | |
|